19 Aralık 2009 Cumartesi




Yazmaktan korkuyorum, düşüncelerimi kağıda dökmek beni ürkütüyor.

Beynimde şuan hırçın bir okyanus gibi fırtınalar kopuyor, hangi gemiyi batıracagını, hangi

limanı, hangi kıyı şehrini yok edecegini düşünüyor. Ama iş kağıda dökmeye (eyleme yani)

geldiğinde, olayın küçük bir su birikintisinde olduğu,

yok olma tehlikesindekiler ise sadece küçük karıncalar ve böcekler olduğu

anlaşılıveriyor...

İnsanlar gerçekten beyinlerindekini hayatlarına geçirmeye kalkışsalar neler olurdu,

bir saniyede öyle olayları düşünüyoruz ki, tıpkı bir rüyadaki gibi bir anda herşey oluveriyor,

gerçek hayattan uzak ama gerçeklik payının benim açımdan tartışılır olması gibi...

Dedimya yazmaktan korkuyorum, aslında ben buna iki kelimeyi bir araya getirip bir cümle

kuramama kompleksi de diyebilirim. Yoksa beynimde hala fırtınalar

kopuyor, bir bilebilseniz.

Hatta başımı duvarlara çarpasım, parçalayıp, dağıtasım geliyor. Belkide kahrolmak, bu

dünyadan defolup gitmek geliyor , içimden. İçimden neler geçmiyor ki...Şöyle kuzu kuzu

oturduğumda, karşımdaki insanların benim hakkımdaki düşüncelerini çok iyi biliyorum. Beni

gördüklerinde eminim çarşaf gibi durgun diyorlar... Ama beynimdekileri asla bilmiyorlar!!!

Beynimde fırtınalar koparken, hala kuzu kuzu oturuyorum. Ve insanlar aynı yansımayla bakıyorlar bana.

Kahretsin!

Oysa o beynimdeki fırtınalardan bir damlacığını anlatabilsem, ifade etmiş olurdum beynimdeki

fırtınaları...Yoksa bu dünya benim için kurgulanmış bir rüya alemi mi?

Nasıl olsa rüyalarımda herşey benim, seven ben, sevilen ben, korkutan ben, korkan ben v.s

birçok şey. Ben rüyamda sevdiğime seni seviyorum dediğimde, nasıl hiç birşey ifade etmiyorsa,

şuan bulunduğum gerçek dünyadada beynimdekilerin hiçbir anlamı yok, paylaşmadığım,

paylaşamadığım sürece...

___________

not: yazı eşim Yılmaza ait... Ama şu an aynı duyguları yaşadığım için.. buraya ekledim.
kac gün oldu bu blogu açalı. Ama bi türlu cesaret edib. bir şeyler yazamadım.
Bloga secdiyim ada layik olmamakdan korkdum. bundan dolayıda giriş yazısı olarak bunu ekledim. neden bu adı seçdimmi bloguma.
etrafımdakı olaylara bakdıkca içimde hep uhuvvet sevgisi, uhuvvet yangısı ,uhuvvet hasreti yaşadım. Eğer uhuvvet olsaydı, bu gün dünyamız cok daha güzel olurdu...

1 yorum: